Milliyet Sanat, 1 Kasım 1992 Ahmet Köksal

Genç kuşak ressamlarından Ercüment Tarhan’ın Teşvikiye galerisinde sergilenen yeni resimleri doğayla insan ilişkilerinin romantik ve natüralist dönem ustalarını çağrıştıran bir uyum ve duyarlılıkla araştırılmasına yöneliyor. 1977-1983 yıllarında Güzel Sanatlar Akademisi’nin Neşet Günal atölyesinde gördüğü eğitimden gelen figür anlatımını insanın doğanın bir parçası olduğu gerçeğinden çıkış yapan bir görüş Tarhan’ın resimlerinde çeşitleniyor. Çağdaş sanat adına avant-garde, biçimsel ve kavramsal çalışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Ercüment Tarhan’ın düşsel düzenlemeleri insanla doğal çevre arasındaki geleneksel ama vazgeçilmez bir uyum, denge, erinç arayışının yeniden algılanması gereğini duyuruyor. Ormanlık bir alanın yeşil alacalı, kuytu gölgeleri arasında ya da bir akarsu, göl kıyısında sıcak bir ışıkla aydınlanmış yarı çıplak gövdeleriyle gezinen, uzanmış ya da birbirine sarılmış figürleriyle Tarhan’ın resimleri güncel yaşamın kargaşası arasında bir erinç, mutluluk özlemini vurguluyor.